Bir Kadının Günlüğünden Bir Parça*

Bazen aradan bir hafta bile geçsin, bir insanı bıraktığın gibi bulamayabilirsin… O gözler alaycı çığlıklar atar.

‘‘Bak gör! Ben değiştim sen gideli.’’

Bugün o insanın gözlerine irdeleye irdeleye baktım. Kısa süreli dönüşlerimden biriydi. Ne anlattıklarını daha henüz kavrayamadan ‘‘değiştim ben,’’ ‘‘farklıyım!’’ diye haykırışlarını duydum. Her seferinde az az gösterirdi kendini ama bu seferki yoğunluğun yanı sıra bana yabancı bir şey vardı.
Bana hakaret ettiklerini duyar gibi oldum, o an o siyah gözlerin. Belki de benim iç sesimdi bu kendime hakaret eden ama alaycı birşeyler gördüm o kara gözlerde. Değiştirmeye gücümün yetmeyeceği kadar kararlı ve son derece küçümser bakışlarla bana dönüş yolumun toz olmuşluğunu ve bir ‘biz’in artık var olmadığını kasvetle bildiriyorlardı.

Belki de o siyaha çalan kahverengi tonlarda bir gözden düşme vadı. Ya da kendisine verdiği bir söz, tehditle ağırlaşmış bir yemin.

O zaman kavramıştım. Nasıl bu seferki yokluğum boyunca zor da olsa güçlü kalmış olduğunu. Güçten çok aşık kalmış olduğunu, son bir kere.
Yavrum benim beni nasıl da savundun, sen de tabi çok yoruldun.

Next
Next

I am the Rider of the wind, thought Archimedes of Syracuse